All posts tagged: Türk Sineması

Gözetleme Kulesi : Yüreği olan söylesin…

Gözetleme Kulesi, Türk Sineması’ndaki en sert, en gerçekçi filmlerden birisi. Daha önceki bir yazımda bahsettiğim üzere 2000’li yıllarda “Yeni Türkiye Sineması”ndan bahsediyorduysak, bu film yeni sinemamızın en olgun örneklerinden. Yeni bin yılın, geride kalan ilk onluğunda, sinemamızda gördüğümüz en olumlu özelliklerden birisi, çok sayıda genç yönetmenin önemli filmlere imza atarak sinemamıza müthiş bir çeşitlilik getirmesi. Pelin Esmer de, bu yıllarda çektiği Oyun ve 11’e 10 Kala filmleriyle sonraki yıllar için umut veren yönetmenlerden birisi olarak görüldü. Pelin Esmer’in ilk filmi Oyun, Çukurova’nın bir yayla köyünde tiyatroya merak salan, hani deyim yerindeyse, “Tehlikeli Oyunlar oynayan” kadınları ekrana getiren bir belgeseldi. Ülkemizde belgesellerin gösterim şansı bulabilmesi hiç de kolay değilken, Oyun’u Feriye Sineması’nda izleme fırsatı bulmuştum. Küçükken duyduğum hikayelerde adı geçen memleketimin bu köyündeki “asıl hikaye”yi neden ve nasılsa sinemadan öğrenmiştim işte… Oyun, her ne kadar hayatımı değiştirmediyse de, birçok sebeple aklımın bir köşesinde yer edindi, o günden bu güne. Sonra 11’e 10 Kala geldi. Orada da belgeselden yola çıkmıştı genç yönetmen, hem de amcası Mithat Amca’nın hikayesi ile, ama yolun yarısında kurmacaya kırmıştı direksiyonu. İstanbul Film …

Metin Erksan: Muhalif, Muzdarip ve Müstakil

“Şimdi yeni bir kuşak yetişiyor ve onların Metin Erksan sinemasına tutkun olduğunu biliyorum. Yakın bir dönemde filmlerinin yeniden ve çok yoğun bir biçimde izleneceğini, yeniden değerlendirileceğini söylemek kehanet değil. Bence siz hiç vakit kaybetmeden hemen başlayın bu çok ilginç sinemacının filmlerinden bulabildiklerinizi izlemeye…” – Hasan Bülent Kahraman.

Burada ‘Hayat Var’, Burdan Çıkış Yok!

‘Hayat Var’, var elbet… Arada kalmış yalnız bir ‘küçük kadına’, çaresiz bir babaya, nefessiz dedeye, ilgisiz anneye, kimsesiz ‘tamirci çırağı’na da; kadınsız gemicilere, başlarında erkeksiz(!) ‘hayat’ kadınlarına, ahlaksız bakkala, ne idüğü belirsiz baba arkadaşına da, tekinsiz İstanbul’ da bir ‘Hayat Var’!