All posts tagged: Filmekimi

@MozartAbla’nın “İKSV’ye Açık Mektup”una Cevabım

Sevgili Mozart Abla, Blogunuzda İKSV’ye hitaben yazdığınız mektubu okudum. Twitter’dan size ilettiğim mesajda belirttiğim gibi, bloga doğrudan yorum yazamadığım için (benim hatam da olabilir) yazınızı “Tutarsız” ve “Çarpıtılmış” olarak değerlendirdim. Şimdi bu mektupta neden böyle düşündüğümü açıklamama izin verin. Öncelikle şunu belirteyim, niyetim “size karşı olmak”, yazınızı kötülemek, “karşıt-propaganda” yapmak yahut bir kurum olarak İKSV’yi savunmak değil. Şüphesiz ki her düşünce dile gelmeyi hak eder ve her düşüncede bir doğru yan vardır, ve lâkin bunun tersi de geçerli, yani her düşüncede yanlış bir yan da vardır. Öte yandan birey karşısında (kim olursa olsun), kurumu (hangisi olursa olsun) savunmak hoşlanacağım bir tutum olamaz. Ne var ki, bir “sanatsever” olarak, bir “lale kartlı” olarak yazınıza birkaç itirazım var. İlk olarak Lale Kartlılardan alınan “milyon dolarlardan” bahsetmişsiniz. Sanıyorum rakamlar konusunda İKSV doğru bir bilgilendirme yapabilir, ancak lale karttan elde edilen gelirin o kadar fazla olduğunu düşünmüyorum. “Milyon Dolarlar” sözü yazının başında belirttiğim “çarpıtma” tutumu olarak değerlendirilebilir. “Bugüne kadar bizim vergilerimizle devletten aldığınız teşviklere ve ücretsiz salonlara da gıkımız çıkmadı!” demişsiniz, bu ülkede hangi uygulama eleştirilecek olsa öne sürülen …

Filmekimi 2012 – Benim Seçimim

Türkiye’deki en iyi sinema festivali bence Filmekimi’dir. Az ama öz seçkisi yıl boyu izlemek isteyeceğiniz, hakkında konuşulacak filmlerden oluşur. Belki diğer festivallerde bulabileceğiniz bağımsız filmleri görmeniz zor, ancak işleri merak edilen, bir önceki filmleri çok beğenilen, Berlin ve Cannes gibi festivallerden ödülle dönen filmleri izlemenin en uygun yolu da Filmekimi olur her sene.

Zvyagintsev’den Elena: Âhir Zamanların ‘Suç ve Ceza’sı

Yönetmen Zvyagintsev, başarılı bir şekilde bir yana zengin ve modern bir baba-kız koyarken, karşısına “geleneksel” ve dar gelirli bir ana-oğul hikayesi yerleştiriyor. Bu şekilde hem Rusya’nın komünist dönem sonrasında bugün geldiği durumu, hem iki nesil arasındaki hayata tutunma mücadelesindeki farkları ortaya koyuyor. Asıl ilgi çekici nokta da bir şekilde orta sınıftan burjuvaziye geçmeyi başaran Elena’nın durumu, ki zaten film kendisini bu durum üzerinden kuruyor…