Tanpınar’ın günlüklerinde geçer ‘sükût conspiration’u, yani “sükût (sessizlik) suikastı”. Bugün edebiyatımızın yüz akı olan Tanpınar, Oğuz Atay gibi yazarlar ya da Metin Erksan gibi büyük bir sinemacı yaşarken pek anlaşılmamış, ortaya koydukları eserler pek göz önünde tutulmamıştır.
Tanpınar, eserleri hakkında hiç konuşulmamasının, yazarı ve eserini sessizliğe mahkûm etmenin acısından bahseder sıklıkla. Bu sitenin adı işte tam bu yüzden Sükût Suikastı! Derinliğiyle, yeniliğiyle ve inceliğiyle geleceğe kalacak yazarlar ve yönetmenleri gözden kaçırmamak, sessizliğimizle, anla(ma)yışımızla onlara ihanet etmemek için.
Gelecekten baktığımızda bugün ortaya konan, ama üzerinde yeterince durulmayan eserler hakkında fazladan -ve eğer şanslıysak da kalıcı- bir söz söyleyebilmek, bir anlamda tarihe not düşmek için yola çıkıyor Sükût Suikastı. Ancak üzerine yazdıkları eserler gibi, bu site de en çok okuyucusuna muhtaç. Ona Atay’dan ödünç aldığı sözlerle şöyle sesleniyor: “Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?”
Sükût Suikastı’nı WordPress okuyucunuz üzerinden, ya da sitenin en altında yer alan e-posta ile kayıt seçeneği ile ya da sosyal medya aracılığıyla Facebook ve Twitter‘da takip etmeniz dileğiyle…
Soner Bey güzel bir blog olmuş. Ben de WordPress’çiyim. Selamlar.
BeğenBeğen