Orhan Pamuk’un Öküz dergisinin Aralık 1997 tarihli sayısında yayınlanan ve daha sonra 1999 yılında çıkan Öteki Renkler adlı kitabında da yer alan “Bat Dünya Bat!” adındaki yazıdan alıntılanmıştır. Bu yazıda Orhan Pamuk, Tutunamayanlar romanını neden çıkar çıkmaz aldığını ve defalarca okuduktan sonra kitabın neden kendisine bir sır verir gibi konuştuğunu beş maddede açıklıyor. İşte o maddeler…
- Kahramanlar Teknik Üniversite’de okuyan mühendislerdi. Ben de Teknik Üniversite’de okuyordum. Babam da, amcam da oradandı. Teknik Üniversite koridorlarında yürüyüp felsefe, sanat, hayat ve Türkiye hakkında akıl karışıklığıyla düşünmek nedir, biliyorum.
- Yazarın duyarlığı, dikkat ettiği şeyler (eşyanların tuhaflığı) yazarın güvensizlikleri, korkuları, alaycılığı, kendi kendine konuşması (“Yahu bu Olric de nereden çıktı.”) bana benziyordu. Yirmi yaş büyük olsaydım bu kitabı ben de yazmış olabilirdim.
- Kültürlüydü yazarımız. Ama kimi başka yazarlar gibi, Batı kültürünü üst sınıfa mensup olmanın bir göstergesi, herkesten ayrı olmanın kestirme bir yolu olarak görmüyordu da kendini ifade etmek için kullanıyordu kültürü.
- Aydınlardan söz ediyordu Oğuz Atay. Kitapları seven, benim gibi insanlardan. Türkiye’de Batı kültürünü sevmiş, ülkenin hayatıyla bu kültür arasında bocalayan insanlar onun konusuydu. Ama onları suçlamıyor, abartılı teorilerle önemsemiyor, sorumluluklardan, görevlerden fazla bahsedip kafa ütülemiyordu. (…)
- Hayatın anlatılmayan pek çok yönü onun sayesinde romana ilk defa girdi: Radyodan futbol maçı dinlemek, araba kullanmasını dersle öğrenmek, kitaplar arasında kaybolmuş sevimli aydınlar vs.